Doğa Sistemi - Baron D’Holbach



Doğa
Uygar insan, kendi mutluluk imkânlarını doğadan çekip çıkarabilmeyi deneyim ve sosyal hayat sayesinde sağlamamış mıdır, çünkü harici varlıklardan gelen itici kuvvetlere dirençle karşı koymayı öğrenmiştir, zira kendi refahı için onların tehlikeli olduğunu deneyimle öğrenmiştir.

Aydınlanmış insan, olgunluğunda, mükemmeliyetçiliğinde kendi mutluluğunun peşine düşebilecektir, çünkü incelemeyi, kendisi için düşünmeyi ve diğerlerinin otoritesine göre bir şeyi gerçek olarak kabul etmemeyi öğrenmiştir, bunlar ona deneyimin, incelemenin daima hatalı olanı ispatlayacağını öğretmesiyle olmuştur. (...)
İster istemez netice, insanın araştırmalarında daima deneyime ve doğa felsefesine sığınması olacaktır: Bunlara, dinde-ahlakta-yasamada-politik yönetimde-sanatta-bilimde-talihsizliklerde başvurulmalıdır. Deneyim öğretmektedir ki, doğa, sade, birörnek ve değişmeyen yasalarla işler. İnsan hisleri sayesinde bu evrensel doğaya bağlıdır; hisleri yüzünden doğa yasalarından deneyim çıkarmalıdır. Bu yüzden her ne zaman, deneyim kazanamasa veya yolundan dönse de, dipsiz bir kuyuya doğru tökezlediğinde hayal gücü onu ayartır. (...)

İnsan anlamamaktadır ki, doğa, varlıkları oluştururken veya yok ederken, acı çekmelerine sebep olurken, eşit dağılımında, iyilik veya kötülük gözetmeksizin, zorunlu ve değişmez yasalara uyar; kimin organizması hassasiyet yaratır, iyi ve kötüyü onlara dağıtırken, onları daimi değişikliğe mecbur bıraktığında bunun doğanın bağrından geldiğini idrak edemez, isteklerini tatmin etmeye çalışması gerektiğinin onun bereketinden olduğunu idrak edemez; acılarına deva için, mutlu olma imkânları için, bu menfaatleri hayali varlıklardan bekledi ki, bu hayali varlıkların onun sevinçlerinin müsebbibi ve talihsizliklerinin sebebi olduğunu hatalı olarak farz etti.
Bu yüzden açıktır ki, Doğa konusundaki cehaletine rağmen insan aldatıcı güçlerin yaradılışına sahiptir ve çok uzun süre bunların korkusu altında ürpermiştir; tüm bu sefaletin kaynağı o batıl ibadettir.

Benzer Gönderiler