İncil'den Yuhanna 15:13'te "Hiç kimsede, insanın dostları uğruna canını vermesinden daha büyük bir sevgi yoktur" der. Sevgili
dostlar, bugün bedenimin yarısını, sevgilimi, çocuklarımın babasını,
ailemizin büyüğünü, sizin kardeşinizi uğurluyoruz.
RAKEL DİNK'İN MEKTUBU
Ah Sevgilim!
Çutağıma eş olmak bana verildi.
Bugün çok acılı ve onurlu olarak buradayım. Ben, çocuklarım, ailem ve
sizler, çok acılıyız. Bu sessiz sevgi biraz olsun bize güç katıyor,
kederli bir sevinç yaşatıyor. İncil'den Yuhanna 15:13'te "Hiç kimsede, insanın dostları uğruna canını vermesinden daha büyük bir sevgi yoktur" der.
Sevgili
dostlar, bugün bedenimin yarısını, sevgilimi, çocuklarımın babasını,
ailemizin büyüğünü, sizin kardeşinizi uğurluyoruz. Sağdakine, soldakine,
öndekine, arkadakine rahatsızlık, saygısızlık vermeden, sloganlar
atmadan, pankartlar açmadan, sessiz bir saygı yürüyüşü
gerçekleştiriyoruz. Bugün sessizlikle büyük bir ses yükselteceğiz. Bugün
derinliklerin ışığa yükseldiği günün başlangıcıdır.
Yaşı kaç olursa
olsun, 17 veya 27, katil kim olursa olsun, bir zamanlar bebek
olduklarını biliyorum. Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı
sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim.
Kardeşlerim, onun
doğruluğa olan sevgisi, şefaflığa olan sevgisi, dostuna olan sevgisi onu
buraya getirdi. Korkuya meydan okuyan sevgisi onu büyüttü. Diyorlar ki
"O büyük bir adamdı". Size sorarım, o büyük mü doğdu? Hayır. O da bizim
gibi doğdu. O gökten değildi, o da topraktandı. Bizim gibi çürüyen bir
beden, fakat yaşayan ruhu, yaptığı iş, kullandığı üslup, gözlerindeki,
yüreğindeki sevgi onu büyük yaptı.
İnsan kendiliğinden büyük olmaz.
İnsanı yaptıkları büyük yapar. Evet, o büyük oldu. Çünkü büyük düşündü,
büyük söyledi. Bugün buraya gelerek hepiniz büyük düşündünüz, sessizce
büyük konuştunuz. Siz de büyüksünüz. Bugünle kalmayın, bu kadarla
yetinmeyin.
O bugün Türkiye'de milat yaptı. Sizler de mührü oldunuz.
Onunla manşetler, onunla konuşmalar, onunla yasaklar değişti. Onun için
dokunulmazlar veya tabular yoktu. Kelamda dediği gibi yüreğinden taştı.
Büyük bir bedel ödedi.
Bedellerin ödendiği gelecekler Hrantları
severek, Hrantlara inanarak olur. Nefretle, hakaretle, kanı kandan üstün
tutarak olmaz. Bu yükseliş karşısındakini kendin gibi görerek, kendin
gibi sayarak olur.
Ah kardeşler, Hisus'un yardımıyla ev cennetinden
ayırdılar. Göksel ve ebedi cennete kanat açtırdılar. Gözleri daha
yorulmadan, bedeni daha yaşlanmadan, daha hasta olmadan, sevdiklerine
doymadan kanat açtırdılar göksel cennete. Biz de geleceğiz sevgilim. Biz
de geleceğiz o eşsiz cennete. Oraya yalnız ve yalnız sevgi girer.
İnsanların ve meleklerin dillerinden üstün olan, peygamberlikten üstün
olan, bütün sırları bilmekten üstün olan, dağları yerinden oynatacak
imandan üstün olan, varını yoğunu sadaka vermekten üstün olan, bedenini
yakılmaya teslim etmekten üstün olan, yalnız ve yalnız sevgi girecek o
cennete.
Orada gerçek sevgi ile bir arada ebedice yaşayacağız.
Kimseyi kıskanmayan sevgi, kimsenin malında gözü olmayan sevgi, kimseyi
öldürmeyen, kimseyi aşağılamayan sevgi, kardeşini kendinden üstün tutan
sevgi, kendi hakkından vazgeçen sevgi, kin tutmayan sevgi, bağışlayan
sevgi, kardeşinin hakkını savunan sevgi, Mesih'te bulunan sevgi, bize
dökülmüş olan sevgi.
Yaptıklarını, konuştuklarını kim unutabilir
sevgilim? Hangi karanlık unutturabilir sevgilim? Olmuşları, olanları kim
unutturabilir? Korku unutturabilir mi sevgilim? Yaşam mı? Zulüm mü?
Dünyanın zevkü sefası mı sevgilim? Yoksa ölüm mü unutturacak sevgilim?
Hayır, hiçbir karanlık unutturamaz.
Ben de sana yazdım aşk mektubunu
sevgilim. Bana da ağır oldu bedeli sevgilim. Bunları yazabilmeyi
Hisus'a borçluyum sevgilim. Herkesin hakkını herkese geri verelim
sevgilim.
Sevdiklerinden ayrıldın, çocuklarından, torunlarından
ayrıldın, burada seni uğurlayanlardan ayrıldın. Kucağımdan ayrıldın.
Ülkenden ayrılmadın....
0 Yorumlar