Tavsiye Film : Yıldızlararası / Interstellar

Yıldızlararası, Christopher Nolan tarafından yönetilen bilim kurgu türündeki 2014 yapımı film. Başrollerinde Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain ve Michael Caine yer almakta... Ben sevdim filmi ve uzun zamandır güzel bir film izliyememiş olmamın verdiği özlemle 8/10 veriyorum.



Filmde Geçen Güzel Bir Şiir:

Gitme o güzel geceye kibarlıkla
Ihtiyarlık yanmalı ve söylenmeli gün kapandığında;
Öfkelen, öfkelen ışığın ölümünün karşısında.

Akıllı adamlar, bilmelerine rağmen karanlığa gömüleceklerini sonunda,
Sözleri şimşek çaktırmamış olduğu içindir ki onlar
Gitmezler o güzel geceye kibarlıkla.

Iyi insanlar, son defa ellerini sallarlar, öylesine ateşli bağırarak.
Faydasız işleri, yeşil bir koyda dans ediyor olabilir ama onlar da,
Öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölümünün karşısında.

Güneşi uçarken yakalamış olan vahşi insanlar,
Ve öğrenen, çok geç, yas tuttuklarını onun yolunda,
Gitmezler o güzel geceye kibarlıkla.

Kör gözlerin gök taşı gibi alevlenip ve şenlenmesini
Kör eden bir görme gücüyle gören ağır hasta adamlar da
Öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölümünün karşısında.

Ve sen, benim babam, hüzünlü tepede, orada
Yalvarırım, lanetle ve kutsa beni şimdi acımasız göz yaşlarınla.
Ama gitme o güzel geceye kibarlıkla.
Öfkelen, öfkelen ışığın ölümünün karşısında.

Dylan Thomas

 interstellar: sevgi metafiziği ile insanlığı kurtarmak mümkün mü? – ali yalçın göymen

Nostaljik bir bilimkurgu filmi Interstellar. Bilimsel açıdan dersini çalışmış[1]; henüz tartışmalı olan teoremler ve fantastik öğeleri kurgusunun merkezine alırken bunları astrofizik alanında kabul görmüş ve biz sosyalci faniler için kavraması güç olan bir takım teorilerle destekliyor. Tekillik ve yerçekimi gibi fenomenlere ilişkin ileri sürdüğü spekülatif iddiaları filmin kurgusu ve estetiği açısından değerlendirerek son derece etkileyici bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Görsel üstünlüğünü müzikleriyle pekiştirmekten geri kalmazken bir yandan da varoluş, toplum ve tarih gibi politik ontoloji alanlara müdahil oluyor. Üstelik son zamanlarda sinema filmlerinde pek sık rastlayamadığımız bir özelliği var, tam olarak bir ütopyası olmasa da bir kurtuluş fikrini dile getiriyor. Daha doğrusu “hatırlatıyor”.

Interstellar’ın bize kurtuluş reçetesi olarak hatırlattığı şey, somut dünyadan ümidini çoktan kesmiş olan egemen sınıfın – namıyla burjuvazinin kendisine ilişkin girişimci, keşifçi, kurtarıcı ve özgürlükçü olma mitidir. Burjuvazinin modern dünyanın kurucusu olarak kendisine ilişkin üretmiş olduğu bu mitin farklı galaksiler ve boyutlar ölçeğinde evrene yansıtılarak canlandırılmaya çalışılması filme nostaljik olma niteliğini kazandırmaktadır. Film yer yer modern dünyayı kuran sınıfın hayatta kalma içgüdüsü (survival instinct) doğrultusunda çevresini dönüştürmüş olduğu – hatta böylece doğaya kötülük saçtığı gerçeği ile yüzleşip; hayatta kalma içgüdüsü gerçeği ile kahramanlık miti arasındaki çelişkiyi ortaya koyuyor – Uzay Yolculuğu öncesinde ve sırasında sıkça gündeme gelen Plan A/B gerilimini hatırlayınız –ve de tarafını ikincisinden yana seçiyor.

Yazının Devamı : 

Benzer Gönderiler